Ayçiçeği yetiştiriciliğinde uygun iklim kuşağında olmak verimi etkileyen en önemli faktörler arasındadır. Ayçiçeği, karasal iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetişen bir bitkidir. Güneşli ortamları seven bir bitkidir. Işığı sevdiği için bulutlu havalardan çok etkilenir. Çiçeklenme ve tohumlanma dönemlerinde havanın bir ay kapalı olması dane verimini %30 oranında düşürür.
Ayçiçeği hangi iklimde yetişir
Tohum çimlenmesi için uygun sıcaklık 8-10 derecedir. Hava sıcaklığı 15 dereceye yükselirse, çimlenme hızlanır. Çiçeklenme için optimum sıcaklıklar 21-24 derecedir. Düşük sıcaklıklarda tane verimi düşer. Tahıl bağlama dönemindeki çok yüksek sıcaklıklar da yağ içeriğini azaltır ve ürün kalitesini kötüleştirir. Çok geniş bir Adaptasyon alanına sahiptir.
Ayçiçeği bitkisi fide döneminde oldukça soğuğa dayanıklıdır. Kotiledon döneminde bitki -5 dereceye kadar tolere eder. Bu direnç 6-8 yaprak dönemine kadar giderek azalır. Daha sonraki gelişme döneminde bitki 0 derecede zarar görür.
18-20 derece gece / 24-26 derece gündüz sıcaklığı bitkinin büyümesi ve gelişmesi için idealdir. 36-40 derecenin üzerindeki yüksek sıcaklıklarda polen tozu çimlenemediği için çapraz tozlaşma ihtimali riske girer.
Ayçiçeği; Kurak koşullara çok dayanıklı olmasa da, diğer mahsullerin yapamayacağı kurak koşullarda başarılı bir şekilde büyüyebilir. 2 m kök sistemi derinliği nedeniyle topraktaki sudan en iyi şekilde yararlanan bitkilerden biridir. Bu nedenle kısa süreli kuraklıklardan etkilenmez.
Ayçiçeği bitkisi büyüme mevsimi boyunca toplam 500-600 mm yağışa ihtiyaç duyar. Bu yağış, büyüme mevsimi boyunca dağıtılmalıdır.
Ayçiçeği bitkisinin su ihtiyacı farklı gelişme dönemlerinde değişiklik göstermektedir. Çıkıştan tabla oluşumunun başlangıcına kadar toplam yıllık su tüketiminin yaklaşık %20’sini tüketir.
Ayçiçeği bitkisinin en çok suya ihtiyaç duyduğu dönem çiçeklenmeden 40 gün öncesi ve sonrasıdır. Bu dönemde yıllık toplam su tüketiminin %60’ını tüketir. Bitki çiçeklenme döneminde kuraklık stresi altında ise verim düşecektir.
Ayçiçekleri çok ıslak yerleri sevmezler. Bağıl nem yüksek olduğunda tabla çürümesine neden olan hastalıkların olumsuz etkileri artar.
Ayçiçeği nasıl topraklarda yetişir
Ayçiçekleri toprak gereksinimleri konusunda çok seçici değildir. Kumlu topraklardan killi topraklara kadar farklı dokuya sahip topraklarda başarıyla büyüyebilir. Organik maddelerce zengin derin alüvyal topraklar özellikle ayçiçeği yetiştirmek için uygundur. Fazla taşlı, kumlu ve açığa çıkan toprakları sevmez. Ayçiçeği bitkisi, iyi nem depolayan humus bakımından zengin toprakları sever. İyi çimlenme için toprakta yeterli nem bulunmalıdır.
Bitki asitliği yüksek toprakları sevmez. Ayrıca bitkinin dikilmesi planlanan toprakta ayçiçeği ekimi birkaç yıl üst üste yapılmamış olmalıdır. Çünkü uzun bitki topraktan önemli miktarda besin alır. Ayçiçeğinin ekildiği toprağa uygulanan ekim nöbetine fasulye bitkileri veya diğer baklagiller de dahil edilebilir. Böylece ayçiçeği bitkisinin tane verimi ve kalitesinin düşmesi önlenir. Toprağın pH’ının 6.0 ile 7.2 arasında olması arzu edilir.
Ayçiçeği tarımında ekim nöbeti
Ayçiçeği bitkisi aşırı gelişmiş yeşil kısımlara sahip olduğu için büyüme mevsimi boyunca topraktan çok miktarda besin alır. Bu nedenle her yıl aynı tarlaya arka arkaya ekilirse verim düşer. Ayçiçekleri kurak dönemlerde buğday, arpa ve çavdar gibi ürünlerle birlikte döndürülmelidir.
Ayçiçeği tarımında toprak hazırlığı nasıl yapılır
Ayçiçeği yetiştiriciliğinde toprak işleme ve tohum yatağı hazırlığı bölgeden bölgeye değişiklik gösterebilmektedir. Bir önceki ürün hasat edildikten sonra (Haziran veya sonbaharda) tarla pulluk (20-25 cm) ile sürülür. Özellikle buğday yetiştirilen bölgelerde buğday hasadından sonra sürülmüş toprak derin olmalı ve sonbaharda tarla tekrar kültivatör ile karıştırılmalıdır.
Ayçiçeği nasıl gübrelenir
Azot gübrelemesi
Ayçiçeklerinde verimi sınırlayan en önemli bitki besin maddesi azottur. Ayçiçekleri, çiçeklenmenin sonuna kadar bir büyüme mevsiminde ihtiyaç duydukları azotun %66’sını alırlar. Bu nedenle gerekli azotun %50’si, diğer yarısı ise 20-25 cm bitki boyuna (ikinci çapa ile birlikte kullanılmalıdır) ekilir.
Ayçiçeği için önerilen azot miktarı, 20 kg/gün hedef verim başına yaklaşık 1 kg azottur. Kuraklık sırasında uygulanacak azot miktarı azaltılmalı ve ekimle birlikte tam olarak uygulanmalıdır.
Fosfor Gübrelemesi
Ayçiçeği bitkisi fosfor gerektirmese de, belirli bir verimi elde etmek için dekara 8-10 kg gerekir. P2O5 uygulanmalıdır. Tüm fosforlu gübreler ekimden önce veya ekimle birlikte verilmelidir.
Potasyum Gübrelemesi
Ayçiçeği bitkisi topraktan çok miktarda potasyum kullansa da toprağımızda yeteri kadar potasyum bulunduğundan uygulama toprak analizi sonuçlarına göre yapılmalıdır. Potasyumun yokluğunda, yaprak kenarında sararma meydana gelir ve ardından esmerleşir ve kurur.
Ayçiçeği Bakımı
Ayçiçeği Çapalaması ve Yabancı Ot Kontrolü
Bitkiler toprak yüzeyine 10-12 cm geldiğinde (4-6) boyda yaprak döneminde ilk çapa, bitkiler 25-30 cm büyüdükten sonra ikinci çapa yapılmalıdır. İkinci çapayla boğaz doldurmada yapılmaktadır. Ayçiçeği bitkisi periferik köklere sahip olduğu için derin kesilmemelidir. Ayçiçeği yetiştiriciliğinde 2-3 çapa yeterlidir.
Ayçiçeği tarlalarında sorun olan yabancı otlar çapalanarak öldürülebilir veya herbisitlerle kontrol altına alınabilir.
Ayçiçeği sulaması nasıl yapılır
Ayçiçeği bitkisi çok kuraklığa dayanıklıdır. Ancak, sulu koşullarda verimde önemli bir artış vardır. Ayçiçeği bitkisinin en fazla suya ihtiyaç duyduğu dönem, yaprak oluşumundan çiçeklenmeye kadar olan dönemdir. Özellikle çiçeklenme öncesi 20 gün ve çiçeklenme sonrası 20 gün ayçiçeği için su tüketimi açısından kritik bir dönemdir.
Yağış oranı yüksek olan bölgelerde (yıllık yağış 600 mm ve ilkbahar yağışı 400 mm) sulamaya gerek yoktur. Sulama ile %50 ve daha fazla verim artışı sağlanabilir. Bölgenin iklim ve toprak koşullarına bağlı olarak 3-4 sulama yapılabilir.
Ayçiçeği Hasatı
Çeşide bağlı olarak ayçiçekleri ekimden yaklaşık 120 gün sonra hasat için hazırdır. Bu, Temmuz ve Ağustos aylarına karşılık gelir. Hasat zamanı geldiğinde bitkinin gövdesi, yaprakları ve gövdeleri sararır, tablanın kenarlarındaki sarı çiçekler dökülür, tablanın kenarlarındaki koruyucu yapraklar kahverengileşir ve tohumdaki nem oranı düşer. %25’in altına düşer.