İklim değişikliği bazı bölgeleri daha sıcak, bazılarını daha soğuk hale getiriyor; bazı coğrafyalar daha kuru, bazıları nemli hale geliyor. Sıcaklık ve yağıştaki değişikliklerin, dünyanın en çok yetiştirilen üç mahsulü olan buğday, kahve ve mısır üzerinde yıkıcı etkileri olması bekleniyor. Bazı ülkelerde iklim değişikliği mahsul kayıplarını artırabilirken, diğerlerinde mahsul üretimini artırabilir.
Son on yılda dünya, büyük ölçüde küresel ısınma ve iklim değişikliği nedeniyle ard arda felaket olayları yaşadı. Avustralya’daki orman yangınlarından tutun mercan ağarmasından, Peru’daki soğuktan Afrika ve Hindistan’daki kuraklıklara ve Avrupa’daki aralıksız yağmur/sellere kadar biz insanlar her şeyi gördük.
Ne yazık ki, bunlar başımıza gelecek daha kötü olaylardan sadece birkaçı.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, çok farklı şeyler ifade etseler de çoğu zaman birbirinin yerine kullanılmaktadır. Küresel ısınma, karbondioksit ve metan gibi sera gazları atmosferde biriktiğinde ve Dünya yüzeyinden yansıyan güneş radyasyonunu emdiğinde meydana gelir.
Güneş radyasyonu normalde uzaya kaçar, ancak sera gazları bu radyasyonu hapseder ve geri dönmesine izin vermez, bu da gezegenimizi daha sıcak hale getirir. Öte yandan iklim değişikliği, fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetleri tarafından hava düzenlerinin bozulduğu uzun vadeli bir süreçtir.
Bunlar iki ayrı süreç olsa da her ikisinin de ortak bir yönü vardır; İnsanlığın varlığını tehdit ederler. Dünyanın her yerinde, iklim değişikliğinin gerçekte ne kadar yıkıcı olduğuna dair artan kanıtlar elde ediliyor.
Örneğin, hava düzenlerindeki değişiklikler, bazı bölgelerin daha sıcak, bazılarının ise daha soğuk olmasına neden oldu; bazıları daha kuru, bazıları daha nemli. Değişiklik ne olursa olsun, kesin olan bir şey var… insanlar bu durumdan olumsuz etkilenecek.
İklim değişikliği ve Tarım
Yaşam koşullarına doğrudan ve gözle görülür hasara ek olarak, iklim değişikliği gıda üretimini ciddi şekilde etkileyecektir. Çiftçiler değişen hava koşullarıyla uğraşmaya alışkınken, iklim değişikliği, değişen yağış ve sıcaklıklar ile işleri daha da zorlaştırıyor ve aşırı hava olaylarını daha öngörülemez ve şiddetli hale getiriyor.
İklim değişikliği, mahsul üretimini ciddi şekilde etkileyecek ve bazı bölgelerin daha yüksek tarımsal üretim görmesine sebep olurken, diğerlerinde önemli ölçüde azalışlar meydana gelecek.
Örneğin, bilim adamları kuzey Avrupa’da yaşanan tarımsal don olayının azalması sebebiyle tarımsal üretkenlik kazanımları tahmin ederken, Akdeniz’de aşırı sıcaklık ve stres nedeniyle büyük ölçüde verim kayıpları öngörüyorlar. Sıcaklık değişiklikleri ayrıca istilacı türlerin (yani yabani otların) çoğalmasına ve verimi düşürecek hastalıklara yol açacaktır.
ABD’de bilim adamları, yoğun yağış dönemleri, uzun süreli kuraklık dönemleri, aşırı sıcak dalgaları, kıyı çiftliklerinde artan seller sebebiyle hastalık ve istilacı türlerin yayılmasının hızının artacağını tahminliyor. Bu tür yaygın iklim değişikliği etkileri yalnızca mahsul üretimini etkilemekle kalmayacak, aynı zamanda toprak erozyonunu arttırarak, alt yapıya (yollar, köprüler) zarar verecek ve su kirliliğine neden olacaktır.
Bazı bitkiler diğerlerinden daha fazlamı etkilenecek ?
Dünyada yetiştirilen birçok ürün arasında bazıları diğerlerinden daha fazla etkilenecek. Bunun nedeni, her mahsulün kendi besin ve su ihtiyacının olması ve olumsuz değişikliklere farklı tepki vermesidir.
İklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenmesi beklenen ve en çok üretilen üç ürüne bir göz atalım.
Buğday
Buğday, insanlar tarafından tüketilen tüm kalorilerin yaklaşık %20’sini oluşturan küresel tüketim için en önemli bitkilerden biridir. Ne yazık ki, aynı zamanda daha yüksek sıcaklıklardan zarar görecek olan ana bitkilerden de biridir. Buğday dünyada en çok Çin, ABD, Hindistan ve Rusya’da üretiliyor ve bu ülkelerin iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenmesi bekleniyor.
Bu yüzyılın sonuna kadar şiddetli kuraklığın dünyanın mevcut buğday yetiştirilen alanlarının yaklaşık %60’ını etkileyeceği tahmin ediliyor. Bilim adamları, küresel sıcaklıklardaki 1°C’lik bir artışın, dünya buğday üretiminde küresel olarak %4,1 ila %6,4’lük bir verim düşüşüne yol açacağını tahmin ediyor.
Benzer şekilde, Hindistan’da bilim adamları, iklim değişikliğinin artan sıcaklıklar nedeniyle 2050 yılına kadar buğday veriminde %6-23’lük bir düşüşle sonuçlanacağını tahmin ediyor. İlginç bir biçimde ise, Avustralyalı bilim insanları, son 50 yılda karbon emisyonlarındaki artışın verimi %2-8 oranında artırmaya yardımcı olduğunu öne sürüyorlar.
Kahve
Kahvenin 60’tan fazla ülkede yetiştiriciliği yapılmaktadır ve bu bölgelerin hepsi iklim değişikliğinden kaynaklanan değişik tehdit ve şiddet seviyeleriyle karşı karşıyadır. Kahve bitkileri donma sıcaklıklarına dayanamaz ve aşırı ısıya da dayanamaz. Bu nedenle sıcaklık ve yağış düzeni bozulduğunda kahve üretimi, verimi ve kalitesi bozulur.
İklim değişikliği 100 milyondan fazla kahve üreticisinin geçim kaynağına tehdit oluşturuyor ve aynı zamanda bitkilerin üretim kapasitesini de azaltıyor. Bilim insanları, iklim değişikliği sebebiyle dünya çapında kahve yetiştiren bölgelerde verimin %73 ila %88 oranında azaldığını tahmin ediyor.
Dünyanın en büyük kahve üreticilerinden ikisi olan Brezilya ve Vietnam’ın kahve üretimi için işlenen arazilerinde büyük ölçekli azalmalar görmesi bekleniyor. Görece daha az kahve üreten Nepal gibi diğer bölgeler de uygun yetiştirme alanlarında 2050 yılına kadar yaklaşık %72’lik bir düşüş görüleceği tahmin ediliyor.
Mısır
Dünyanın en çok üretilen bitkisi olan mısırın da iklim değişikliği nedeniyle gelecekte keskin bir düşüş göstermesi bekleniyor. Yüksek sıcaklıklar sadece tozlaşma sırasında mısır üretimini etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda tane doldurma sürelerini de etkiliyor. Yağış büyük ölçüde azalacak, ancak onun yerine yağdığında daha yoğun bir yağış olacak ve mısır sık sık yağmura ihtiyaç duyduğu için bu iki durumda olumsuz etkileyecek.
Dünya mısır arzının üçte ikisinden fazlası ABD, Çin, Brezilya ve Arjantin tarafından üretiliyor. Bilim insanları, bu ülkelerin, sıcaklıkta 2◦C’lik bir artış için mısır üretiminde %8-18’lik bir düşüş ve 4◦C’lik bir artış için %19-46’lık bir düşüş göreceğini tahmin ediyor. Hindistan’daki mısır tarlalarının önümüzdeki 40 yıl içinde daha yağışlı koşullarla karşılaşması bekleniyor.
Gördüğünüz gibi, iklim değişikliğinin tarımsal üretim, özellikle buğday, mısır ve kahve gibi ürünler üzerinde büyük etkisi olacak. Sadece gıda kıtlığına yol açmakla kalmayacak, aynı zamanda küresel bir insani krizi de tetikleyecektir. Bu nedenle, bir tür olarak daha sürdürülebilir bir yaşam tarzına bilinçli bir geçiş yapmamız son derece önemlidir.
Referanslar
- https://www.carbonbrief.org/mapped-how-climate-change-affects-extreme-weather-around-the-world/
- https://www.eea.europa.eu/signals/signals-2015/articles/agriculture-and-climate-change
- https://nca2018.globalchange.gov/
- https://www.science.org/doi/10.1126/sciadv.aau2406
- https://www.agric.wa.gov.au/climate-change/how-wheat-yields-are-influenced-climate-change-western-australia